CHP ön seçim yaparak parti içi demokrasinin önünü açmış oldu. İlk defa bir genel başkan ön seçime girdi. Bunlar CHP’nin kendine güveninin bir göstergesidir. Ancak ne yazıktır ki, muhalefetin muhalefete muhalefet yaptığı tek ülke Türkiye’dir. Muhalefet partilerinin hedefinde iktidar olması gerekirken ne yazık ki CHP oluyor.
CHP’nin seçim beyannamesinde Başbakan ve Cumhurbaşkanı ve AKP adının anılmaması gündemin CHP’ce belirleneceğinin işaretiydi!. Ezber bozulunca koro halinde ne yapacaklarını değil, CHP’nin yapamayacaklarını söylemeye başladılar.
CHP beyannamesi belli ki üzerinde çok çalışılmış, Ülkenin ne duruma getirildiği ve çıkış yollarının neler olduğu dikkatle ve tüm detaylarıyla etüt edilmiş olduğu görülüyor. Birde bu topluma anlayacağı dille anlatılırsa sonuçta kesinlikle başarı gelecektir.
Toplumda CHP’nin söyleyeceği bir şey yok mu lafı geçmiş seçimler de kaldı. Şimdi sazı eline aldı.
Ülkenin içinde bulunduğu adı konmamış ekonomik kriz; sanayici, esnaf, çiftçi, işçi, emekli toplumun tüm kesimlerini borç batağına sokmuş, yolsuzluğun yoksulluğu yönetim biçimi olarak egemenliğinin bir gereği haline getirilmiş onüç yıllık iktidarın yıkıntılarını yeniden reformist bir sistemle düzeltmek oldukça güçtür. Ancak, Cumhuriyetin kurucusu olan partinin genlerinde devrimci ruhun hayat geçmesi her şeyi yeniden düzene sokar. İşte, seçim beyannamesinde bunu ışıkları görülüyor.
Sayın Arınç giderayak doğruları söyler oldu. ‘’İsrafın önüne geçilse vergi toplamaya gerek yoktu’’ sözü ülke gelirlerinin nasıl yağmalandığının bir delilidir. Orta doğu liderliği uğruna bazı ülkelere ve terör örgütlerine giden milli gelirinin muhasebesi hiçbir zaman yapılmadı. Sayıştay raporları meclise getirilmeyerek. Milli iradenin bilgi edinme hakkı engellendi.
Ümit edelim ki toplum, gerçekleri artık görecektir..