Dünyanın tanıdığı, romanlarını 29 dile çevrildiği bir devi Yaşar Kemal’i kaybetmenin üzüntüsü içindeyiz. Eserleri daha çok yabancı ülkelerde okunduğu kanısındayım. Biz cezaevleri ile, Fransa Legion d’Honneur Grand olmak nişanıyla ödüllendirdi. İstanbul Bilgi Üniversitesi ise fahri doktora ünvanı verdi. Okuma özürlü bir toplum olarak eserlerini okuyabilseydik sanırım şu anda ülkemiz daha farklı bir ortamda olurdu. Hele bir milyon Ermeni öldürüldü, otuzbin kürt öldürüldü deseydi ilk Nobel Ödülü alan edebiyatçı yazarımız olacaktı. Kendisine bir kez daha allahtan rahmet, milletimize başsağlığı dilerim.
Aklıma bir temel fıkrası geldi paylaşmadan geçemedim.
Bir gün Temel ve arkadaşı Dursun birlikte sinemada film seyrediyorlarmış. Filmin
en heyecanlı sahnesinde bir at, üzerinde adam olduğu halde hızla uçuruma
doğru gidiyormuş. Tam bu sırada Dursun :
- Temel pence uçurumdan aşağuya uçacaklar, demiş. Temel :
- Pence tüşmüyecekler, demiş. Iki arkadaş iddaya girmişler. Sonuçta
uçurumdan aşağıya uçmuşlar ve Dursun iddayi kazanmış. Dursun :
- Temel pen hile yaptum, pen bu filmi daha önceden seyrettum, demiş. Temel
hemen atlamış :
- Haçen pende seyrettum da pok yiyenun aynu hatayu yapacağunu
zannetmiydum, demis...
Yedi Haziran da genel seçimler var. CHP’den 2.822 kişi milletvekili olabilmek için aday adaylıkları için baş vurdu. Adayların önemli bir çoğunluğu ön seçimde yarışacak.
Açıklandığına göre;
Baş vuruda bulunanların 2.173’ü erkek, kadın aday sayısı ise 649. Adayların % 62,5’I Üniversite,
% 9,7’si yüksek lisans, % 8,7’si yüksek okul, % 13,7’si lise, % 3,5’I orta okul, % 1,9’u ilk okul mezunu. İyimser bir tablo olarak görülüyor.
Bildirildiğine göre 55 seçim çevresinde ön seçim olacak. Bunlardan biride İzmir. Her iki seçim bölgesinde de 3’er olmak üzere 6 kontenjan uygulanacak. Ancak, dedikodu olarak dolaşan kontenjan adayları İzmirliler tarafından pek hoş karşılanmamaktadır. Bundan önceki dönemlerde yaşanan ve İzmir seçmeni tarafından benimsenmeyecek kontenjan adayları, İzmir’de mevcut 6+7 milletvekili sayısının sonucunu belirleyeceği kaçınılmaz bir realitedir. Bu duruma Genel Merkezin gereken hassasiyeti göstereceğine inanmak isterim.