Yerli ve milli milletvekili isteyen Erdoğan, ailesinin ortaklığıyla kurulan BMZ Group Denizcilik Şirketi bünyesinde bulunan gemilerin Türk Bayrağını terk ederek yabancı bayrağa geçmesinin hukuki olmasa bile etik olarak ne kadar milli olduğunu göstermektedir.
Bu uygulamanın doğru olmadığını söyleyen sektör temsilcileri, bu durumun uluslararası denizcilik camiasında olumsuz bir algı oluşturacağını ifade etmektedirler.
Konuyla alakalı olarak daha önce Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, "Türk Bayrağına Geçişin Özendirilmesi" kararı alınmasını talep etmişti. Buna rağmen Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'nın ailesine ait gemilerin Türk bayrağından kaçarak, yabancı bayrağa geçmesinin dünyada olumsuz bir imaj oluşturacağı değerlendiriliyor. Sektör temsilcileri, Türk bayraklı yeni inşa gemilerde idari zorluklar olmasına rağmen, devleti yönetenlerin bu mantıkla hareket etmelerinin, Türk denizcilik sektörünü kalkındırmayacağı, aksine geriye doğru gidişi hızlandıracağını vurguluyorlar.
Diğer bir husus ise; kazançlarından ülkeye vergi vermemeleridir!..
Cumhurbaşkanlığı için kriterlerden biri Üniversite mezunu olmayı gerektirmektedir. (Rahmetli Bülent Ecevit lise mezunu olduğu için aday olamamıştı.) Basında muhtelif rivayetler var. Devam mecburiyeti olamayan bir Üniversite de bile okusa sınavdı, kayıttı gibi işlemlerden tanıyan bir arkadaşına nedense rastlanmadı. Varsa yoksa hep İmam hatipten arkadaşları ortalıkta..
Şehit yakınlarının feryatlarına bile tahammül edilemiyor. O acı ile söylemleri üzerine soruşturma açılıp, cezalandırılıyor. Hangi vicdan, din ve mantık buna izin verir.
Aç kapa yapılan TBMM açılış konuşmasında, Cumhurbaşkanının muhalefet parti temsilcileri ile laf dalaşına girmesi bugüne kadar görülmüş bir şey değildir.
Yıllarca cemaat’ la birlikte yönettiler ülkeyi. Açılım adını verdikleri süreçte PKK le diyaloğa girdiler. Birden kandırıldıklarını anladılar. Nasıl bir iktidar idaresidir. Anlamak mümkün değil.
Açılım sürecinde silahlar gömüleceğine her türlü tahkimin yapılması, silahların ve bombanın ülkeye sokulması, tuzakların döşenmesi maalesef görülmedi. Bu arada TSK’nın operasyon talepleri reddediliyor. Şimdi suçu bürokratlara ve valilere atıyorlar. Peki hangi vali hakkında bir soruşturma açıldı. Bilen varsa söylesin. Bizde öğrenelim.
Doğu ve Güneydoğuda ki yaşanan bu durum da seçimler nasıl yapılacak. Bazı yerlerde kısa ve uzun sokağa çıkma yasakları uygulanıyor. Seçim günü de sokağa çıkma yasağı uygulanırsa seçim nasıl yapılacak.
Bekleyelim göreceğiz.