EURO 2016'yı izledik ve final geldi çattı...
Pazar günü oynanacak Fransa-Portekiz finali ile son bulacak bu futbol şöleni...
Bu turnuva da yıldız oyuncular çok ön plana çıkamadı. Her takım çata çat top oynadı.
Büyük takım, küçük takım kavramının çok kalmadığını gördük.
Her takım fizik güce dayalı mücadele ederek alan daraltarak kazandı.
Turnuvanın sürpriz ekiplerinden Galler takımı da fizik gücünü Bale ve Ramsey gibi oyuncuların tekniği ile harman yaparak turnuvaya damga vurdu. Portekiz'e karşı Ramsey'in oynamaması Galler'in Portekiz'e kaybetmesindeki en büyük nedendi.
İzlanda desen futbolcuları adeta şeytan gibiydi. Ver adamı yesin... adamlar topu ısırdı resmen. Elemelerde bize fark atmışlardı.
Bu turnuva fizik gücü iyi olan takımların başarılı olduğu bir turnuva oldu. Çalımlarla adam geçip olağanüstü gollerin atıldığı maçlar izleyemedik. Fizik gücü yerinde olan takımlar sıyrıldı hep.
İspanya'nın tikitakası bile tutmadı.
Bu turnuva endüstriyel futbolun etkisi ile bu hale gelmedi. Artık alt yapılarda iyi teknik adam yok. Yetenekli oyuncuyu keşfedip ısrarla ona şans verip o oyuncuyu uluslararası futbolcu yapacak teknik direktör yok. Bütün teknik adamlar günü kurtarma peşinde tabela ve sonuç odaklı yönetim gösterdiler.
Sonuç odaklı liglerin takımları elendi kupada. İngiltere, Almanya, İspanya, İtalya...
İzlanda ve Galler futbolu futbol olduğu için oynadı. Üzerlerinde sonuç odaklı baskı yok sürpriz beklentisi bile yoktu. Ama futbolu oynarken zevk aldıkları oynadıklarını futboldan belliydi. O yüzden sonuç odaklı sistem takımlarına karşı üstünlük sağladılar.
Portekiz biraz şansı ile geldi gruptan galibiyet almadan çıktı. Penaltılarla kazandı. Tek kazandığı maç Galler maçı oldu. Orada da Ronaldo ve Nani devreye girdi. Teknik direktör Fernando Santos'un sağ bekte şans verdiği kulüp takımlarında forvet arkası oynayan Vierinha'dan vazgeçip Cedric'i oraya koyması Portekiz'in savunmasına direnç kattı. Önce defans yapıp son Galler maçında yıldızları ile sonuça gitti Portekiz. Renato'da oynadığı çift yönlü futbolla turnuvaya damga vurdu.
Almanya ise turnuva'nın en iyi top oynayan ve en iyi takım olan Conte'nin İtalya'sını kendi silahı ile vurdu. Önde basan riskli futbolunu değil daha çok kontrollü futbolu tercih etti Löw İtalya maçında... Fransa'ya karşı ise iyi oynamalarına rağmen Hummels, Khedira ve Gomez'in yokluğunu hissettiler. Fransa ortasahayı Matuidi ve Pogba ile çok iyi kontrol etti Griezmann ile sonuca gitti.
Finalde ise ev sahibi Fransa, Portekiz'e kupayı bırakmayacaktır. Turnuvanın en iyi teknik direktörü ise oynattığı futbolla İtalya'nin teknik direktörü Conte'dir bence. Conte, Chelsea için ne kadar başarılı bir hamle olduğunu bu turnuva ile ispatlamıştır.
Bizim grubumuza ölüm grubu dediler ama o gruptan hiçbir takım ilerleyemedi. Hırvatistan, İspanya ve Çek Cumhuriyeti bizimle beraber elenerek ülkelerine döndüler.
Sonuç olarak alt yapılardan yetenekli oyuncular yetişmemesi futbolu daha sıkıcı fizik gücü ile oynanan bir eğlenceye dönüştürdü. Tabi bunda futbol pastasında büyük paraların dönmesi de etkili oldu. Koskoca turnuva'da tek sivrilen oyuncu olarak Renato'dan bahsedebildik varın gerisini siz düşünün... Griezmann, Bale, Ronaldo zaten yıldız biz yeni sivrilen turnuvanın futbola kazandırdığı yıldız olarak sadece Portekiz'li Renato Sanches'i gördük. Gözden kaçan varsa sizde bize yazın yayınlayalım.