Terör sarmış dört bir yanımızı…
Yalnız kalmışız kimsesiz kalmışız...
Halen bir hava atma bir şey ispatlama peşindeyiz.
Yalakalıkta sınır tanımıyoruz...
Hak eden hak ettiği yere gelemiyor. Nerede bir üç kağıtçı var o kişilerin işi rast gitmeye devam ediyor.
Türkiye'nin sorunu sadece terör değil, kimsesizler kalmış ordusunun içinde yer alan duyarsızlar.
Akıllı telefonlarla uyuşturulduk, dizilerle uyuşturulmaya devam ediyoruz. İnsanlar birbirine bir selamı bile çok görüyor. Bir tebessüm ise çok gerilerde kaldı.
Eskiden insanlar birbirini tanımasa bile sokakta karşı karşıya geldi mi selamlaşırdı.
Her köşe başı dedikoducu, her köşe başında birinin yaptığı iyi bir şeyi nasıl daha aşağı çekerizin planları var...
Tabi akıllı telefonlardan kafanızı kaldırırsanız görürsünüz...
Çevremizde iyiye değer bir şey kalmadı. Haber bültenlerini izleyin sürekli kan ve acı var...
Türkiye'nin ilerlediğine dair hiçbir veri yok...
Okullarımızda yetiştirilemeyen öğrencilerimize bakıp geleceğimizden kaygı duymamız lazım. Duyuyor muyuz kimin umrunda.
Birde bunların üstüne sapıklık, sapkınlık eklendi. En acısı da bu kadar olaya millet olarak hiçbir tepki vermiyor oluşumuz herhalde.
Her şey ayan beyan ortada ama görmek istemiyoruz.
Etrafımızda hep duymak istediklerimizi söyleyen insanlar olmasını tercih ediyoruz.
Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar misali doğru söyleyenlere, gerçekleri söyleyenlere hayatımızda yer yok...
Peki kimi kandırıyoruz o halde?
Kime neyin ispatını yapmaya çalışıyoruz...
İnsanların birbirine yardım etmesi için ille karşılıklı çıkarları mı olması lazım...
Bu yazıda ağlamayacağım vay efendim terör vay , efendim ekonomik koşullar vay efendim, hükümetin uyguladığı politikalar... Bunların hepsini zaten unuttu insanlar...
Öyle kimsesizleştik öyle duyarsızlaştık ki bunların hepsi geldiğimiz bu noktada çok büyük sorunlar olmaktan çıktı.
İnsanlığın birbirine iyi şeyler yapmaya ihtiyacı var... Güzel şeyler paylaşmaya ihtiyacı var...
Artık ne oldum delisi olmayı bırakıp, at gözlüklerini çıkarıp etrafımıza pozitif enerji saçmaya ihtiyacımız var...
Artık insanlık silkelenmeli, insanlığın gerektirdiği olguları hayata geçirmeli.
Vicdan, erdemler ve yürek olgusu bunları hayata geçirirsek inanın eski günler çok da uzak değil...